Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, uzun bir aranın ardından bugün Beştepe’de toplandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine toplantısı 2,5 saat sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü, manasına ve önemine yakışır bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte büyük bir gururla kutladık.Özellikle İstanbul Boğazı’nda yapılan geçit törenimizde, ülkemizin savunma sanayii alanında ulaştığı seviyeyi yeniden görme fırsatı bulduk. Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan, donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu’nun öncülüğünde 100 savaş gemimiz tarafından yapılan geçit töreni bizi hem duygulandırdı, hem de kıvanç kaynağımız oldu.
Bizlere bu gururu yaşatan donanmamızı, hava kuvvetlerimizi, Solotürk ve Türk Yıldızları ile kahraman ordumuzun tüm komutanlarını, bütün mensuplarını buradan tekrar kutluyorum.
Geçit törenimiz, donanmamızın gücünü göstermesi yanında çok önemli stratejik mesajlar da içeriyordu.
Bölgemizin içinden geçtiği muhataralı dönemde bu mesajlarımızın doğru bir şekilde okunacağına inanıyorum. Hep söylediğimiz gibi; bizim hiçbir ülkenin toprağında, denizinde, egemenliğinde, içişlerinde gözümüz yok.
Biz sadece “Hazır ol cenge, ister isen sulh-u salah” diyen ecdadın rehberliğinde, vatanımızı korumaya çalışıyoruz. Bin yıldır kesintisiz mücadele eden, istiklal ve istikbali için sürekli bedel ödeyen bir millet olarak bu, bizim için tercih değil, mecburiyettir. Türkiye, hayatta kalabilmek için başta savunma sanayii olmak üzere her alanda güçlü olmak, sürekli kendini geliştirmek zorundadır. Diğer türlü çekile çekile 780 bin kilometrekareye sıkıştığımız mevcut vatan topraklarını bile bize çok göreceklerini gayet iyi biliyoruz. Bu gerçeğin şuurunda olarak, kimseye husumet beslemeden, hiç kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz.
100’üncü yıl vesileyle yaptığımız hitabımızda, Türkiye’nin son bir asırda kat ettiği mesafeyi somut rakamlarla karşılaştırmalı olarak ortaya koyduk. Birkaç ana başlıkta özetin özeti mahiyetinde ifade ettiğimiz rakamlar, kimin Cumhuriyete hakkıyla sahip çıktığını, kimin de bunun istismarını yaptığını açıkça göstermiştir. 100’üncü yıl etkinliklerinin, milli bayram kutlamaları açısından bir referans teşkil edeceğine inanıyorum. Cumhuriyeti, salonlara ve balolara hapsedenlere, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerinin aparatı haline getirenlere, Cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara tarihi yıldönümün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Gazi’nin mirasını yaşatan millete hizmet edenlerdir. Yalan bilgiler yayanlara en güzel cevabı bu kutlamalarla verdik. Cumhuriyeti tapulu mülkü gibi görenlere, bu tarihi yıl dönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Milleti dışlayan, milletin olmadığı soğuk törenler yerine Cumhuriyetimizi ruhuna uygun şekilde, halkımızla omuz omuza kutladık.
Ayrıca günlendir kutlamalarla ilgili yalan yanlış bilgi yayarak, milletin ensesinde boza pişirenlere de cevabımızı en güzel şekilde verdik. Milleti dışlayan, milletin olmadığı soğuk törenler yerine, cumhuriyetimizi ruhuna uygun şekilde halkımızla omuz omuza kutladık. Davetimize icabet ederek evlerini, araçlarını, işyerlerini bayraklarımızla süsleyen tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Pazar günkü tablo, Gazi Mustafa Kemal’in de muradını yansıtmıştır. Gazi’nin yaklaşık bir asır önce yaptığı şu ikaz, son derece mühimdir. Çevresindeki kimi şahısları, Gazi Mustafa Kemal bakınız nasıl uyarıyor: “Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız, onları söyleyin”
Evet, Cumhuriyeti sahiplenmek, Gazi’nin emanetine sahip çıkmak, övgü yarışına girmekle olmaz. Ülkenin geleceğine ufuk çizmekle olur.
Gazi’nin mirasını gerçek anlamda yaşatanlar, millete efendilik taslayanlar değil, 85 milyonun tamamına hizmetkArlık yapanlardır.
Biz, işte bunu sağladık, bunu başardık.
Herkesin kabul edeceği gerçek şudur, Türkiye Cumhuriyeti 100’üncü yaşını kutlarken, daha önce olmadığı kadar güçlüdür, güvendedir, itibarlıdır.
İSRAİL’E GAZZE TEPKİSİ
(Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi) Kanser hastalarını tedavi eden bu kritik sağlık kuruluşu, İsrail barbarlığının en son kurbanı oldu
İsrail’in doğrudan sivillere yönelik saldırıları sonucunda bugüne kadar çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit edildi.
Devlet aklını tamamen yitirdiği görülen ve örgüt gibi davranan İsrail’in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz.
Gazze’de işlenen savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor.
Bölgedeki aktörlerin işbirliğinde yeni bir güvenlik mekanizması tesis edilmesini gerekli görüyoruz. Bu adımın atılması halinde sorumluluk almaya hazırız.
Başta Avrupalı ülkeler olmak üzere Batı dünyası Gazze’deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır.”
Ülkemizin, bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu buldu.
Bugün binlerce Gazzeli çocuğun ölümüne seyirci kalanların yarın herhangi bir konuda söyleyecekleri hiçbir sözün kıymetiharbiyesi olmaz.
İsrail’in katliamlarına ses çıkarmayan tatlı su hak savunucularından insanlığa da dünyaya da hiçbir hayır gelmez.
AYRINTILAR GELİYOR…